Bilim Kurgu Sevenlere 3 Muazzam Dizi Önerisi
Bugün ki dizi öneri yazımda sizlere 3 muazzam bilim-kurgu dizisi önereceğim gelin isterseniz listemize geçelim;
1) LOST IN
SPACE
Robinson
ailesi uzayda yeni bir koloni oluşturmak için eğitilmiş ve özel olarak seçilmiş
bir ailedir. Yeni gezegenlerine yolculukları sırasında olayların ters
gitmesiyle başka bir gezegene iniş yaparlar ve bu gezegenden tekrar ayrılmak
için çeşitli şeyler denerler, bazı kişilerle ve bir robotla karşılaşırlar. Bana
kalırsa öyküsünü ve kitlesini bilen bir dizi. Birçok ters köşeyle dolu ve
bunları aldıkları eğitim sonucunda öğrendikleri bilimsel yollarla
çözebiliyorlar ki bu, bu diziyi saçma sapan bilim-kurgu dizilerine benzemekten
kurtarmış. Oyunculuklar dizinin kendi dünyasına çok uygun bazı şeylerin
tozpembe gösterildiği durumlarda kötü karakterlerin, aslında nasıl ciddi bir
şeyin içinde olduklarını izleyiciye hatırlatmaları gayet iyi. Dizi aslında bir
robot ve çocuğun bu gezegende tanışmasının ve dostluklarının hikâyesi gibi. Ama
bunu izleyiciyi sıkmadan, drama ve aşk olaylarını abartmadan güzelce
anlatmışlar, aile ile birlikte rahatça izlenebilecek güzel bir dizi ortaya
çıkmış.
Puanım 7.5/10
2) THE OA
Amerikan yapımı
Netflix dizisi olan The Oa, 7 senedir kayıp olan ve gözleri görmeyen bir kızın
bulunması ve kız bulunduğunda gözlerinin görüyor olmasıyla başlayan bilim-kurgu
ve dramanın harmanlanarak doğa üstü olayların ele alındığı bir dizi. Dizi
karakterlerin yaşayış biçimlerini bizlere çok iyi anlatmakta ve aslında kötü
gibi görünen insanların bile kendi iç dünyalarında neler yaşadıklarını bize
düşündürtmekte. Dizide tanıdık isimler de rol alıyor; Jason İsaacs (Lucius Malfoy),
Scott Wilson gibi. Dizinin senaryosunu ise Brit Marling ile birlikte Zal
Batmangij üstelenmişler fena da bir dizi olmamış. Yüksek beklentiyle
başlamadığım bu diziye;
Puanım 7/10
3) THE RAIN
Danimarka yapımı
olan bu Netflix dizisinde, her şeyin normal gittiği bir günde birden yağmur
yağmaya başlar ve bu yağmur damlacıklarına temasta bulunan herkes vücuduna
virüs alarak feci bir şekilde can verir. Bu olay gerçekleşirken başrollerimiz
olan Simone ve Rasmus’u, bilim adamı rolündeki babaları güvenli bir şekilde bir
sığınağa yerleştirir ve onları orda bırakıp bu hastalığa tedavi bulacağını
söyleyerek yanlarından ayrılır. Aradan belli bir zaman geçtikten sonra
başrollerimiz kendileri gibi genç bir gruba katılarak İskandinavya’da hayat
belirtisi aramaya çalışırlar ve geçmiş hayatlarını geride bırakarak kıyamet
sonrası geleceğe yelken açarlar. Dizide zaman zaman aşk üçgenleri ve dram biz
izleyicileri bayıyor olsada, her bölümde farklı şeylerin gün yüzüne çıkması,
yeni şeylerin öğrenilmesi bu monotonluğun bozulmasında çok etkili oluyor.
Oyuncular arasında bahsedebileceğim, tanıdık isimler yok. Yaratıcıları için de
aynı şeyi diyeceğim, ancak ilgi çekici bulduğum konusu ve gayet başarılı çekim
teknikleriyle bu öneriyi hak ettiğini düşünüyorum.
Puanım 7.2/10
-ERDEM KAYA
